CategoriesOrganik Blog

Bal Isıtılır Mı?

Bal Isıtılır Mı?

Gıda sağlığı konusunda laboratuvar duvarlarını aşarak evlerimize kadar girmiş bir diğer tartışma konusu ise balın ısıtılmasının sağlığa zararı olup olmamasıdır. Bazı çalışmalar ısıtılma sonucu balın zararlı olduğu kanısına varsa da yeterli bilimsel araştırmalar yapılmamıştır. Gerekli deneylerin var olmaması bu konuda kesin bir yargı sunmamıza engel olmaktadır.  

İnternette dolaşan bir sürü savsata vardır. Bu yüzden bilimsel bir karar çıkmadığı sürece herhangi bir bilgiye inanmak çok sağlıklı bir davranış olmayacaktır. Ancak birçok kişinin bu konuyla ilgili ortaya attığı iddialar ise merak uyandırmaktadır. 

Bal, kovandan elde edildikten bir süre sonra doğal yollardan katılaşabilir. Yani aslında buna kristalleşme denmektedir. Halk arasında bu duruma balın katılaşması, şekerlenmesi ya da donması olarak bilinmektedir. Ancak bu durum bilgi sahibi olmayan insanlarca suistimal edilmektedir. Çünkü bu tamamen doğal ve organik bir süreçtir. Bal kristalleşmişken, yani katılaşmış halde iken de tüketilebilmektedir.  Bu olay sadece fiziksel bir durumdur. Bu durumu engellemek için ballara pastörizasyon işlemi uygulanmaktadır. Bu işlemin bir diğer adı ise ısıl işlemdir. 65-67 derece aralığında 15-30 dk yüksek sıcaklık işlemi uygulanmaktadır. Ancak bu işlem doğal ve organik ballarda kullanılması şart değildir. Bunun sebebi ise bal, kovandan çıkarıldığında haliyle tüketime uygundur ve kesinlikle hakiki bal kısa sürede bozulmamaktadır. Bala uygulanan ısıl işlem, balın besin değerini yok edebilmektedir.

Balın ısıtılması veya pişirilmesi toksik maddelerin oluşmasına sebep olmaz. Balın ısıtılması veya pişirilmesi zararlı değildir. Ancak yüksek ısıya maruz kalan bal besin değerlerini kaybedecektir. Mucizevi altın sıvının, besleyici değerleri düşebilir. Bu yüzden balın ısıtılması faydalarını azaltır ve biyoyararlılığını olumsuz yönde etkiler. İçerisinde bulunan mineral ve vitaminlerin yapısı ısıya bağlı olarak değişir.

Doğal Ballarımızı İncelemek İçin Tıklayınız

Isınan Balın Yapısı Bozulur mu?

Her gıda da olduğu gibi pişen veya ısınan balın yapısı bozulur. Ama ayda yılda bir özel günler için gördüğünüz bir tarifi yapmak isterseniz elbette ki herhangi bir sakıncası yoktur. Gıdaların yapısı genel olarak ısıtıldığında bozulur. Bu yüzden ekmeği veya eti pişirmekle, balın pişirilmesi aynı derecede yapısının bozukluğuna neden olacaktır. Tek önemli unsur ısı ve süredir. Bu iki kavramı dengelediğiniz taktirde bir sorunla karşılaşmayacağınızdan emin olabilirsiniz.

Balın 40 dereceye kadar ısıtmak, tadında değişiklere sebep olabilir. Isıtılan bal acımtırak bir hal alır ve bazı kimyasal reaksiyonlar oluşabilmektedir. 

Balı güneş ışığından uzak tutmak, gölge ve serin bir yerde muhafaza etmek besin değerlerini kaybetmeme açısından en iyi saklama koşuludur.

Ayurvedik Tıp

Hindistan kökenli olan bir antik tıp sistemidir. Dünya çapında birçok kitleye hitap etmektedir. Kişinin hastalanmamasını hedefleyen bu antik tıp sisteminde, hastalığın kişinin bedensel ve zihinsel dengesizliğinden kaynaklandığına inanır.

Bu sisteme göre ısıtılmış, pişirilmiş veya herhangi bir sıcak besinin içine katılan balın çakraları kapattığı için toksittir kuramını savunur. Ancak balın ısısının yükseldikten sonra herhangi bir toksik maddenin meydana geldiği bir bilimsel araştırma tarafından desteklenmemektedir. 

HMF

Balın ısıtılmasının zararlı olduğunu savunun bir diğer kesimdir. Belli şekerlerin dehidrasyonu yani sudan arındırılması sonucu ortaya çıkan organik bir bileşendir. Yani şekerler ısıtılıp suyu buharlaştıkça miktarı da artar. Uluslararası gıda standartlarına göre baldaki HMF oranı en fazla 80mg/kg şeklinde olmalıdır. Çiğ balın HMF miktarı 2.1mg/100 gramdır. Bal kullanılarak pişirilen yemeklerin ısıya maruz kalındığında 10 kata kadar artık olduğu gözlemlenmiştir. 

HMF in zararları hakkında insanlar üzerinde yapılmış herhangi bir bilimsel araştırması ve deneyi bulunmamaktadır. Fareler üzerinde yapılan deneyde ise uzun vadede ve vücut ağırlığına denk bir şekilde HMF verildiğinde bazı kronik rahatsızlıkların ortaya çıktığı görülmüştür. Fakat birden fazla yapılan deney her defasında farklı bir sonuç ortaya koymuştur. Bu nedenle doğrudan bir kanıya varmak imkansızdır. İnsana zarar vermesi için 2-3 sene boyunca yüksek miktarda HMF e maruz kalınması durumu mümkün olmayacağından herhangi bir problem teşkil etmemektedir. Ömrünüzün sonuna kadar yediğiniz tüm balları saatlerce kaynatarak bile tüketseniz bu sonucu varmanız imkansızdır. Bu miktara ulaşmanınız herhangi bir olasılığı yoktur. Kısacası ayda veya senede bir yaptığınız kek, poğaça tarifi veya çayınızın, kahvenizin içerisine ilave ettiğiniz balın sizlere herhangi bir zararı yoktur. Sizleri kanser yapmayacaktır. 

Doğanın sunduğu her besini, kendi var olan formuyla yemek asıl faydayı sağlayacaktır. Doğal bir şekilde tükettiğiniz her şey gibi balda zarardan çok fayda sağlayacaktır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir